II. Dünya Savaşı sonrası dönemde küresel olarak eğitim, sağlık, hukuk
ve siyasi haklar bakımından bir yakınsama görülse de, özellikle
gelişmekte olan ülkelerde kadınlar aleyhine halen ciddi bir eşitsizlik
dikkat çekmektedir. İş gücüne katılımları düşük olan kadınlar ayrıca
çalışırken de bir şekilde adaletsizliklerle karşılaşmaktadır. Ekonomik
güç bakımından kadınların aleyhine gelişen sosyolojik engeller, onları
sosyal hayatın dışına iten 'kadın yoksulluğu'nu da beraberinde
getirmektedir. Bu çalışma, erkeklerin ve kadınların evde, iş yerinde ve
genel olarak toplumda niçin eşit şansa/haklara sahip olmadığını ampirik
olarak araştırmaktadır. Ulaşılan sonuçlar A.B.D.'yi ve Türkiye'yi
temsilen seçilen kadın yöneticilerin verdiği anket cevapları ile
değerlendirilmektedir. Günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız ve belki
de kabul ettiğimiz ya da kabullenmek zorunda kaldığımız sıradan görünen
yapıların, kadınların çalışma hayatına katılımını nasıl etkilediğini
bilimsel bir yaklaşımla sunan bu çalışma, çalışan-işsiz,
öğrenci-öğretmen, politikacılar, kanun yapıcılar ve uygulayıcılar,
kısacası kadın-erkek herkesin ilgisini çekecek niteliktedir. İlgililere
yararlı olmasını diliyorum.